23 Ağustos 2012 Perşembe

Ayhan Sürmen Serender - Sürmene / Trabzon

Genelde organizasyon işlerindeki çok başarılıyımdır ama son 5 senedir yaz tatili organizasyonlarında bu başarımı ortaya koyamıyorum. Çıkan binbir türlü aksilikten ötürü yaz tatili benim için Ankara'da havuza girmekten öteye gidemiyor.
Bu sene, bu kem talihimi yenip, bayram için bir plan yaptım. Hedefim, güney sahilleri değil, bilakis aksine soğuk Karadeniz yaylaları oldu. Baba tarafı Trabzon'lu, anne tarafı Rize'li olmam da bu planı bir hayli kolaylaştırdı.
Bayramın ilk günü sabah, arabayla yola koyulduk. Saat 09:00 civarında Trabzon'a gelmiştik. Tabi yolda verdiğimiz mola haricinde pek birşey yeme fırsatı bulamadık. Hazır Trabzon'dayken, Akçaabat köftesi yemeyi düşündük ama bayram vesilesiyle henüz açmadıklarını iletince biraz üzüldük. Yolumuza devam ederken, Sürmene'de gözümüze, "Serender" takıldı. Ankara'lılar, Serender'in Bahçelievler'de ve Öveçler'deki şubelerinden hatırlayacaklardır. Bize de tanıdık bir isim ve manzarası da gayet güzel olduğundan burada kahvaltı yapmak için durduk.

Serender  - Sürmene

Güzel döşenmiş, hoş bir ortamla karşılaştık.
Gittiğimizde pazar günüydü, ve açık büfe kahvaltı servisi vardı. Açık büfe kahvaltıyı pek sevmediğimizden, biz peynirli pide("peynirli" demeniz kafi), kuymak, tereyağı ve bal sipariş verdik.
Zaten o saatte pek kalabalık olmadığından, siparişlerimiz gayet çabuk geldi.

Serender'in manzarası (öndeki yol sahil yolu)
Öncelikle kavun karpuz ikramı geldi.
Karpuz Kavun ikramı
Kavun masaya konduğu anda müthiş kokusunu alıyorsunuz. Tadı da kokusundan anlaşılacağı üzere bal gibi.
Karpuz da hayli diriydi.

Kuymak
Kuymak ve muhlama sürekli karıştırılır. Kuymak, Trabzon'a, Muhlama da Rize'ye aittir. İkisinin de temel içerikleri aynıdır; peynir ve tereyağı. Kuymak'a mısır unu da katılır, ondan dolayı daha kıvamlı bir hal alır. Muhlama, sadece peynir ve tereyağından oluşur. Dolayısıyla, nispeten biraz daha ağır olur. Kuymak ve muhlama, geldiği an hemen yenmelidir. Soğudukça tadı kaçar, ilk geldiği gibi bir keyif alamazsınız. Öyle çatalla kaşıkla girişmeye de gerek yok, ekmeğinizi, pidenizi alın, tabir-i caizse, banın :)

Gelen kuymak, gayet güzeldi. Peyniri ve yağı kıvamındaydı. Mısır ununa boğulmamıştı. 
Burada önemli bir uyarıda bulunmak istiyorum, dikkat edin, biraz fazla sıcak geliyor, ağzınız yanmasın.

Tereyağı - Bal
Gelen tereyağı beklenileceği üzere tazeydi. Yediğiniz zaman aldığınız tat, marketlerden aldığınız tereyağlarının tatlarına hiç benzemiyor.

Burada 3 çeşit pide yapılıyor, peynirli, kıymalı, kavurmalı. Bunları istediğiniz gibi karıştırıp sipariş verebiliyorsunuz ama ortaya karmakarışık birşey gelmiyor. İsteğinize göre, pide eşit parçlara bölünüp her bir bölümüne ne istediyseniz o koyuluyor. Yani peynirli kıymalı isterseniz, pidenin yarısı peynirli yarısı kavurmalı geliyor. Bu geldiğimizde peynirli sipariş verdik. 2 gün sonra tekrar geldiğimde kıymalı kavurmalı istedim.
"Peynirli" Pide
Pide, pizza gibi geldi. Tabanı inanılmaz inceydi ve çıtır çıtırdı. Fotoğrafta da gördüğünüz üzere tereyağından ve peynirden sakınmıyorlar :)

Kıymalı - Kavurmalı Pide
Dilerseniz pidenin üzerine yumurta kırdırabilirsiniz. Ama yumurtalar, pide piştikten sonra kırılıyor. Zaten sıcak olan pidede yavaş yavaş pişiyor.
Peynirli pide dilimli geliyor ama diğer pideler tek parça geliyor(fotoğrafta da görebilirsiniz). Önce kıtır kenarları koparıp yiyeceksiniz, sonrasında ufak parçalar halinde pideyi tamamlayabilirsiniz :)

Türk Kahvesi
Son olarak kahve ikramlarımız geldi.

Trabzon'da kahvaltı yapacağımız bir yer ararken, şans eseri adeta bir cevher bulduk diyebilirim.
Yolunuz düşerse kesinlikle gitmenizi kesinlikle önereceğim, güzel, nezih bir adres.

Serender Sürmene
Çarşı Mahallesi, Sahil Caddesi
No: 33/A Sürmene / Trabzon
Tel: (462) 746 47 80 - 
(462) 747 47 47
web:  http://www.ayhansurmenserender.com/  

Instead of using ads, I am having you mine for crypto currency to support this site. Here are your stats:

You can start or stop at anytime but please wait for some accepted hashes before you do.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

52 Ciğer - Emek / Ankara

Bulutlu, kasvetli ve sıkıcı bu pazartesi gününde eve gömülüp, binbir türlü bilgisayar teknolojisi içerisinde debelenirken bir yandan da acaba ne yemek yapsam düşüncesi aklımı kurcalıyordu. Ta ki, çok sevdiğim bir arkadaşım "hadi yemek yiyelim" diyene kadar.


Öncesinde ona, daha önce yazısını yazdığım "Lavaş"a gitmeyi önerdim ama farklı bir yere gitme heyecanımı bildiği için bana "Ciğer 52"yi önerdi. 


Ciğer 52 diyince, benim aklıma hep, Balgat tarafında, Çalışma Bakanlığı'nın arkasındaki Kesman Ciğer 52 gelir. Ama burasının orasıyla hiç bir alakası yokmuş.


52 Ciğer Hakkında




52 Ciğer, 1966 yılında, Sıhhiye'de kurulmuş. 1972 yılında iki ortak ayrılınca, bir ortak şu an hizmet veren, Emek 81. sokakta, diğer ortak da Adana'da hizmet vermeye başlamış.


52 Ciğer - Emek


Gittiğimizde, ortam çok sakindi, toplamda 3 masa vardı. Hemen çöp şiş siparişimiz alındı ve ikramlar geldi. İçli köfte yapmıyorlarmış, bu beni biraz üzdü ama ikramların hayli doyurucu olduğu telkiniyle biraz da olsa teselli buldum :)


Soldan Sağa: Lavaş, közlenmiş domates/biber, sumaklı soğan, yeşillik tabağı, acılı ezme, ezme
Tam mezelere dadanmaya başladığımız sırada, çöp şişlerin ilk bölümü geldi. 
Ezme konusunda çok başarılı olduklarını söylemem gerekiyor. İki ezmeyi de çok beğendim.
Acılı ezme içerisinde sumak, pul biber, soğan, domates, nar ekşisi vardı. Evet belki biraz acı ama adı üzerinde zaten, acılı ezme. Diğer ezmeyi de önüme koysalar, yemek diye yiyebilirim, o kadar lezzetliydi. Yeşillik tabağı da çok güzel bir ikram, hem hazmı kolaylaştırmak hem de insanı tok tutmak için birebir. Lavaş istemenize gerek kalmadan yenileniyor. Dolayısıyla, yemek yerken, keyfinizi bölüp lavaş istemek zorunda kalmıyorsunuz.


Yarım porsiyon ciğer


Genel olarak çok fazla çöp şiş yiyen birisi değilimdir. Sebebi de şişlerin içindeki yüksek kuyruk yağı oranıdır. Bu şişlere baktığımızda ise oranı 4 ete 2 kuyruk yağı gibi tatmin edici sınırın üzerinde olduğu için, çok hoşuma gitti. Çoğu yerde olduğu gibi, 6 şiş önceden geliyor, kalan 6 şiş de sonra servis ediliyor. 


Tam şişlerimizin ilk bölümünü tamamlarken, "bir de adana mı istesek" diye düşündük. Bunun üzerine tadımlık bir yarım adana söyledik.


Yarım Adana
Açıkcası adana kebap, öyle çok ahım şahım değildi. Çok fazlıydı ve kuruydu. Buraya gidip de çöp şiş varken adana tercih edeceğimi pek sanmıyorum.


Aslında sadece çöp şişle bile doyabileceğimizi, şişlerin geri kalanı gelince fark ettik.


Yemekleri tamamladıktan sonra, çayımızı kahvemizi içtik. Sonrasında da 2 porsiyon ciğer, yarım adana, 2 içeceğe toplamda 47 TL ödeyip, güzel bir yemeği, makul bir fiyata yemiş olduk.
Bana sorarsanız burası, öğle yemeği için tercih edilebilecek cinsten bir yer olur. Akşam gelip hem yemek yiyip hem de sohbetinizi edebileceğiniz bir yerden olmaktan biraz uzak.


52 Ciğer
Bişkek Cad.(8. Cadde), 81. Sok.
5/D Emek / ANKARA
Tel: (312) 212 20 40 

web: http://www.52ciger.com/
ePosta: ankara@ciger52.com
Instead of using ads, I am having you mine for crypto currency to support this site. Here are your stats:

You can start or stop at anytime but please wait for some accepted hashes before you do.